Granada, İspanya’nın (hatta bazılarımız için Avrupa’nın) en güzel şehirlerinden biridir. 

Daha ilk adımdan sizi tarihi, kültürel mozaiği ve sıcaklığı ile sarar. Kendinizi şehrin büyüsüne bırakırsanız size unutamayacağınız ezgiler mırıldanır, renkleri teninizin içine işler…

Granada en tanınmış simgesi tabii ki  Alhambra Sarayı’dır. Bu saray, 13. yüzyılda Nasri Hanedanı tarafından inşa edilmiş ve İslam sanatının en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Alhambra Sarayı’nı ziyaret ederken, muhteşem bahçeleri, avluları, kuleleri ve duvar halılarını hayranlıkla izleyebilirsiniz.

Granada ili aynı zamanda Sierra Nevada Dağlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu dağlar, Avrupa’nın en yüksek ikinci dağ sırasıdır ve kayak merkezi olarak da ünlüdür. Ayrıca, dağların eteklerinde yürüyüş, bisiklet veya at binme gibi sporlar da yapabilirsiniz. 

Nisan – Mayıs aylarında Granada il sınırından çıkmadan aynı gün içinde sabah denize girip öğleden sonra kayak yapma imkanınız bile olabilir. 

Granada,  eğitim açısından da önemli bir merkezdir. Granada Üniversitesi, 1531 yılında kurulmuş; İspanya’nın en eski üniversitelerinden biridir. Bu üniversite, yaklaşık 80 bin öğrenciye ev sahipliği yapmakta ve farklı alanlarda kaliteli bir eğitim sunmaktadır. Granada Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler, hem akademik hem de sosyal açıdan zengin bir deneyim yaşarlar. 

Granada’ya İspanya’nın ve Avrupa’nın diğer bölgelerinden ulaşım en çok şehir merkezine 17km uzaklıktaki havaalanından ve hızlı tren hattının da bulunduğu tren garından sağlanır.